Dişil eril enerji nedir?
Dişil enerji nedir?
Her cinsiyetten insan, dünyaya geldiği andan itibaren hem dişil hem de eril enerji ile var olur. Zamanla yaşadığımız olaylar ile kültürel ve yaşamsal baskılar bir enerji türünün çok olması, diğerinin ise az olması gibi durumlar doğurur. Bu enerjiler hem duygularımızı hem de hareketlerimizi direkt etkilemektedir. Bunu dengelemek için öncelikli şey ise farkındalıktır. Dişil enerji nedir? Dişil enerjiyi yükseltmenin yolları nelerdir? Dişil eril enerji nasıl dengelenir? Dişil ve eril tarafınızla nasıl iletişim kuracağınız hakkında bilmeniz gerekenler.
- Dişil enerji, eril enerjiyle ilişkili özelliklerin tersi olduğu düşünülen belirli bir dizi özelliği ifade eder. Bir hedef için karar verirken, çalışırken ve ilerleme kaydederken eril yönünüz ifade edilir.
- Hayatın akışıyla hareket ettiğinizde, yaratıcı enerjinizi ortaya koyduğunuzda, hayaller kurduğunuzda, bir şeyi sevip kucakladığınızda, içsel sürecinize uyum sağladığınızda dişil tarafınız etkilidir.
- Dişil ve eril enerji, kadın erkek fark etmeksizin her insanda bulunur. Bu enerjileri beslemek ve dengede tutmak, hayatta akışta olmamızı sağlarken, enerjisel anlamda yaşadığımız sorunları da oldukça azaltır. Dişil enerji sağ beyin, hisler ve sezgiler, hayal kurma ve yaratıcılık, soyut şeyler, sabır ve hoşgörü, uyum, almayı kabul etme gibi konuları temsil ederken; Eril enerji sol beyin, harekete geçme, mücadele ve rekabet etme, vermeyi kabul etme enerjisini temsil eder.
- “Dişil” ve “eril” sözcükleri, iki farklı ve karşıt varoluş biçimini tanımlar ve ancak beraber olursa bütünlük sağlanır. Her iki enerjide hayatta dengede olabilmek için önemlidir. Hayal etmek dişil enerjinin, edilen hayali gerçekleştirmek eril enerjinin görevi olduğu için birbiri ile bir bütün halinde ve dengede olması önemlidir. Dişil enerjinin temsil ettiği çakralar sakral çakra, kalp çakrası ve üçüncü göz çakrası olurken, eril enerjinin temsil ettiği çakralar kök çakra, solar pleksus ve boğaz çakrasıdır.
Dişil-Eril Enerji Dengesi Nasıl Sağlanır?
Tüm cinsiyetlerden insanların, kendini değerli hissetmesi için hem dişil hem de eril enerjisinin dengede olması gerekir. Günümüz koşuşturmacası ve hayatın gereklilikleri nedeniyle çoğu insan genellikle eril enerjiyle daha fazla özdeşleşmeye teşvik edilir, ancak bazen bırakıp, esnek olabilmenin büyük bir zevki vardır.
Kültürümüzde, eril enerji karar alma, bir şeyi yapma, harekete geçirme ve ilerleme gibi konularla ilgili olduğu için dişil enerjiden daha fazla tercih edilme eğilimindedir. Bu aslında hem bireysel hem de kültürel olarak bir dengesizlik hissi yaratır.
Eril tarafımızın aşırı baskın olması halinde, zamanımızın çoğunu çalışarak ve çok az zamanını kendimizi dinlenmeye, hayal kurmaya ve anı yaşamaya ayırarak yaşarız. Örneğin plansız hareketler, eril enerjisi yüksek kişiler tarafından reddedilir çünkü bu durum onlarda korkuya sebep olur. Eril tarafımızın baskınlığı, bir zaman sonra teknolojik aletler gibi araçlara da bağımlılık yaratırken, yaratıcı özelliğimizin ve doğanın güzelliklerinden zevk alma duygumuzun azalmasına sebep olur.
Benzer şekilde, dişil enerjinin yüksek olması da birçok kararsızlık, harekete geçememe ve zihin dağınıklığı yaratabilecekken, eril enerji ile dengelendiğinde kendi duygularına ait kararlar veren ve bu yüzden mutlu seçimler yapan biri haline gelinir. Bir tarafın diğer taraftan çok farkla baskın gelmesi durumunda kendimizi başaramamış, başarsa bile mutsuz, dağınık veya eksik hissederiz; hep bir şeylere özlem duyarız. Dengesizlik yaratan bir enerji aşırı olurken, diğer enerjinin az olmasıdır. Bu yüzden dengeleme çalışmaları hayatımız için çok önemlidir. İlk olarak bu çalışmaları içten istemek ve hayatımıza girmesine izin vermek gerekmektedir.